Uzun Atlama Cumhuriyetin Şeker Fabrikaları Bir Endüstrileşmenin Romanı

Stok Kodu:
9786054906604
Boyut:
12.00x19.00
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%22 indirimli
199,00TL
155,22TL
Taksitli fiyat: 12 x 16,30TL
Temin süresi 7 gündür.
9786054906604
443352
Uzun Atlama
Uzun Atlama Cumhuriyetin Şeker Fabrikaları Bir Endüstrileşmenin Romanı
155.22

Kurtuluş Savaşı üçlemesiyle “Vatan'ın İnşa”sını romanlaştıran, edebiyatımızın usta kalemi İlhan Tarus bu kez Cumhuriyetin Şeker Fabrikalarını anlatıyor.

Tarus bir gazetenin teklifi üzerine iki ay boyunca altı bin kilometre yol kat ederek tüm fabrikaları dolaşır; neden oldukları toplumsal dönüşü bizzat yaşayarak bir tanıklık tutanağını “beyaz kağıtların muhafızlığına kara satırlar halinde geçirir.”

Şeker fabrikaları sadece teknolojik atılım, üretim patlaması, döviz tasarrufu, refah kaynağı değil bir ulus yaratım sürecinin ve mekanizmasının asli unsurlarındandır. Nehirler ovalara hayat vermesi, bereket getirmesi için yönlendirilir. Köylüye makineli tarım öğretilir, iş makineleri hediye edilir. Topraktan alınan ırgat, işçiye dönüştürülür, sendikada örgütlendirilir. Okullar, hastaneler, başta sinema salonu olmak üzere sosyal tesisler açılarak; spor kulüpleri kurularak civarındaki köy ve kasabaların tüm toplumsal yaşantısı dönüştürülür, moderne taşınır.

Tüm bunlar hangi yolla olur, hangi araçlarla, kimlerle?

Ceyhun Atuf Kansu şairdir ama Turhal Şeker Fabrikası hastanesinin başhekimidir de. Sonra kimyager bir kadın var, Amerika'da eğitim görmüş bir mühendis, bir öğretmen, bir ustabaşı, bir montajcı, bir aşçı, bir temizlikçi ve daha çok bir, bir, bir… Bunların hepsinin şeker fabrikalarına ait kendi hikâyeleri var; alın teri, gözyaşı ve kanla yazdıkları hikayeleri. Hikayecimiz İlhan Tarus'un bize aktardığı…

Kurtuluş Savaşı üçlemesiyle “Vatan'ın İnşa”sını romanlaştıran, edebiyatımızın usta kalemi İlhan Tarus bu kez Cumhuriyetin Şeker Fabrikalarını anlatıyor.

Tarus bir gazetenin teklifi üzerine iki ay boyunca altı bin kilometre yol kat ederek tüm fabrikaları dolaşır; neden oldukları toplumsal dönüşü bizzat yaşayarak bir tanıklık tutanağını “beyaz kağıtların muhafızlığına kara satırlar halinde geçirir.”

Şeker fabrikaları sadece teknolojik atılım, üretim patlaması, döviz tasarrufu, refah kaynağı değil bir ulus yaratım sürecinin ve mekanizmasının asli unsurlarındandır. Nehirler ovalara hayat vermesi, bereket getirmesi için yönlendirilir. Köylüye makineli tarım öğretilir, iş makineleri hediye edilir. Topraktan alınan ırgat, işçiye dönüştürülür, sendikada örgütlendirilir. Okullar, hastaneler, başta sinema salonu olmak üzere sosyal tesisler açılarak; spor kulüpleri kurularak civarındaki köy ve kasabaların tüm toplumsal yaşantısı dönüştürülür, moderne taşınır.

Tüm bunlar hangi yolla olur, hangi araçlarla, kimlerle?

Ceyhun Atuf Kansu şairdir ama Turhal Şeker Fabrikası hastanesinin başhekimidir de. Sonra kimyager bir kadın var, Amerika'da eğitim görmüş bir mühendis, bir öğretmen, bir ustabaşı, bir montajcı, bir aşçı, bir temizlikçi ve daha çok bir, bir, bir… Bunların hepsinin şeker fabrikalarına ait kendi hikâyeleri var; alın teri, gözyaşı ve kanla yazdıkları hikayeleri. Hikayecimiz İlhan Tarus'un bize aktardığı…

Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 155,22    155,22   
2 83,04    166,09   
3 56,40    169,19   
6 29,75    178,50   
9 20,70    186,26   
12 16,30    195,58   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat