Nefha Şeyh Sadreddin Konevi Esintileri

Stok Kodu:
9786053422976
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
304
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%24 indirimli
250,00TL
190,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 19,95TL
Temin süresi 7 gündür.
9786053422976
641600
Nefha Şeyh Sadreddin Konevi Esintileri
Nefha Şeyh Sadreddin Konevi Esintileri
190.00

“Sessizliğin kapıları ve gözleri var. Bütün kapılardan geçmek istiyordu Hasan. Alemlerin Efendisi, en şerefli insanın mührüyle, rızasıyla geçmek. Güle güle seve seve ölmek. Eşyanın da kendine mahsus bir bilgisi, arkası, muradı var. Güller kokuyor, “Mahbup Habib” tomurcuklanıyor. Sadreddin, Mevlâna, Muhyiddin rayihası yayılıyor. Bir arı, aşk kanıyla boyanmış, büyüleyici bir çiçeğe doğru, toz kanatlarıyla uçuyor. Hasan, vızz'ıldıyor.

Haykırmak bağırmak çağırmak; toz hafifliği ve hürriyetiyle havaya suya toprağa karışmak istiyordum.

Ruhumdan çağlayanlar, okyanuslar geçiyordu. Taşacak, köpürecek, zevkle infilâk edecek gibiydim. Yıldırım düşse, kasırga çarpa çarpa yerden yere vursa, dünya bütün mihnetiyle üstüme yıkılsa gam kasavet çekmez, ezilmez sönmez sinmez, ölmezdim. Kimin yüzündendi?

İçimde çakılmış, dikilmiş, perçinlenmiş gözler vardı. Dalış, hatta batış duygusu veren gözler: Sadreddin'in gözleri… Senin Kalûbela'yı hatırlatan gözlerin.
Bazen Mevlâna'dan bakardı. Ulu Şeyh Muhyiddîn'i taşırdı. Hem yaram, hem dermanımdı. Sadr sadra aktı.

Sayılı nefesleri canlandırabilmek, anlamlandırabilmek için.

Yüklü olduğunu hissettiğim şeylerin gücüyle titredim.

Kılıç gibiydim. SADR'IN göğ(s)ündeydim.

Söylemeye çekindim. İnanamıyordum. Taşın zikrini işittim.”

13. yüzyıldan günümüze huzur, muhabbet nefesleri. Bir Hazine'ye, Şeyh Sadreddin Konevî'ye yaklaşım denemesi.

“Sessizliğin kapıları ve gözleri var. Bütün kapılardan geçmek istiyordu Hasan. Alemlerin Efendisi, en şerefli insanın mührüyle, rızasıyla geçmek. Güle güle seve seve ölmek. Eşyanın da kendine mahsus bir bilgisi, arkası, muradı var. Güller kokuyor, “Mahbup Habib” tomurcuklanıyor. Sadreddin, Mevlâna, Muhyiddin rayihası yayılıyor. Bir arı, aşk kanıyla boyanmış, büyüleyici bir çiçeğe doğru, toz kanatlarıyla uçuyor. Hasan, vızz'ıldıyor.

Haykırmak bağırmak çağırmak; toz hafifliği ve hürriyetiyle havaya suya toprağa karışmak istiyordum.

Ruhumdan çağlayanlar, okyanuslar geçiyordu. Taşacak, köpürecek, zevkle infilâk edecek gibiydim. Yıldırım düşse, kasırga çarpa çarpa yerden yere vursa, dünya bütün mihnetiyle üstüme yıkılsa gam kasavet çekmez, ezilmez sönmez sinmez, ölmezdim. Kimin yüzündendi?

İçimde çakılmış, dikilmiş, perçinlenmiş gözler vardı. Dalış, hatta batış duygusu veren gözler: Sadreddin'in gözleri… Senin Kalûbela'yı hatırlatan gözlerin.
Bazen Mevlâna'dan bakardı. Ulu Şeyh Muhyiddîn'i taşırdı. Hem yaram, hem dermanımdı. Sadr sadra aktı.

Sayılı nefesleri canlandırabilmek, anlamlandırabilmek için.

Yüklü olduğunu hissettiğim şeylerin gücüyle titredim.

Kılıç gibiydim. SADR'IN göğ(s)ündeydim.

Söylemeye çekindim. İnanamıyordum. Taşın zikrini işittim.”

13. yüzyıldan günümüze huzur, muhabbet nefesleri. Bir Hazine'ye, Şeyh Sadreddin Konevî'ye yaklaşım denemesi.

Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 190,00    190,00   
2 101,65    203,30   
3 69,03    207,10   
6 36,42    218,50   
9 25,33    228,00   
12 19,95    239,40   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat