Mitten Felsefeye Troya'nın Arkheolojisi

Sadi Şirazi der ki: İnsan, üç beş damla kan ve bin bir endişedir. Tüm yaşamımızı göz önüne aldığımızda başka nedir ki insan? Her gün beklenen sona doğru yürürken o maceradan bu maceraya atlar. Sonu yoktur ama anlamlar üretir, eylemler koyar hayatın içinde. Yumakta iplik bitene kadar sarılır dünyaya, son nefesinde bile öğüt verir fırsatını bulursa oysa ozanın dediği gibi "dünya üç beş gündür ve bir penceredir bakanların geçtiği" gözyaşı eksik olmaz.

Troya Savaşı 'ında kan ve gözyaşı oluk gibi aktı, kazananı da kaybetti aslında ama iki büyük miras bıraktı Homeros'un İlyada ve Odysseia. Bu iki destan Yu-nanlann öğretmeni oldu önce, sonra bütün dünyanın. Antik Yunan'da demokrasi, yazılı yasa, yurttaşlık, tiyatro ve felsefeye giden yolu açtı, zamanla bütün dünyayı etkisi altına aldı sonuçlarıyla...

Avrupada kurulmuş ilk uygarlık Miken Uygarlığıdır. Mikenler Girit Minos Uygarlığı ile girdikleri mücadeleyi kazanmış, Antik dönemde uygarlık merkezi Girirten Miken'e geçmiştir. Mikenler güçlendikçe başta Girit olmak üzere Anadolu'nun Ege kıyıları, İtalya, Sinop, Kırım gibi yerlerde koloniler kurmaya başlamıştır. Bu süreç Yunan Mitolojisinde Kahrarnatılık dönemi olarak adlandırılan Troya Savaşı da bu dönemin içindedir. Bugün bu döneme ilişkin bilgilerimiz daha çok mitseldin Horneros'un destanları ve diğer mitler konu hakkında bilgiler barındırır. Bilimsel araştırmalar ile bu mitlerin gerçekliği surgulanmaktadır. Kitap mitler ağırlıklı olarak hikaye şeklinde Troya savaşı öncesi ve sonrasını ele alarak Yunan mitolojisini merak edenlere bir başlangıç kitabı, Troya Savaşına ilişkin İlyada ve Odysseia baştaolmak üzere ilgili diğer mitleri, ilgili tragedyalart zaman sırasına göre düzenleyerek hikayeyi anlatan, mitten felsefeye geçişi ele alarak felsefeye yeni başlayanlar için başlangıç kitabı olması amacıyla da hazırlanmıştır. Kitapta mitlere dayalı çeşitli hikayeler yer yer günümüzle ilişkilendirilerek ve bazı bilimsel araştırmalara gönderme yapılarak anlatılmışhn öykü biçiminde olan bu bölümler bittiğinde mitostan logosa geçiş, o günün Yunanlılarının arayışları, anaerkil-ataerkil düzen çatışması, tannsal yasadan insani yasaya geçiş, tiyatronun ortaya çıkışı irdelenerek felsefenin Homeros ve mitlerdeki kökeni sorgulanmıştır. Böylece Yunan kahramanlık çağından karanlık çağlara oradan insanlığın ilk aydınlanmasına giden yol gösterilmiştir. Yazarın bir amacı da günümüz sorunlarına ipucu sunabilmektir bu bağlamda...