İş - Yaşam Dengesi, Sosyal Destek ve Sosyo - Demografik Faktörlerin Tükenmişlik Üzerindeki Etkisi

Stok Kodu:
9786052969281
Boyut:
21.00x29.00
Sayfa Sayısı:
110
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%28 indirimli
310,00TL
223,20TL
Taksitli fiyat: 12 x 23,44TL
Temin süresi 7 gündür.
9786052969281
687076
İş - Yaşam Dengesi, Sosyal Destek ve Sosyo - Demografik Faktörlerin Tükenmişlik Üzerindeki Etkisi
İş - Yaşam Dengesi, Sosyal Destek ve Sosyo - Demografik Faktörlerin Tükenmişlik Üzerindeki Etkisi
223.20

İş-yaşam dengesi kavramı, sanayi devrimi döneminin ilk zamanlarına kadar uzanmaktadır. 12 saat civarında olan çalışma süreleri ve aile bireylerinin tamamına yakınının çalışıyor olması, bireylerin ‘yaşamak için çalışmak' yerine ‘çalışmak için yaşamak' durumunda olması, iş-yaşam dengesizliğinin yüksekliğinin derecesi hakkında fikir vermektedir. Günümüze gelindiğinde; çalışanların iş-yaşam dengesi için sekiz saat çalışma, sekiz saat uyku ve sekiz saat dinlenmenin daha makul olduğu ileri sürülebilir. Uyku, beslenme, dinlenme, kişisel bakım, ulaşım, iş güvenliği, önemsenme, takdir edilme, itibar, saygınlık gibi temel yaşamsal koşulları asgari düzeyde dahi karşılanamayıp yaşamı ihmal eden çalışanların iş dışındaki yaşamları da olumsuz etkilenebilmektedir.

İş çevresindeki, örgüt yapılarındaki ve yönetim biçimlerindeki büyük değişimler, işgücüne katılan kadın çalışan sayısının artması ve sosyo-demografik faktörlerin değişmesi, iş ve aile yaşamında bireylerin rollerinin, işlerinin ve bireylerarası ilişkilerin değişmesi olumsuz sonuçlara sebep olmaktadır. Daha küçük ailelerin kurulması, boşanma ve bekâr yaşama oranlarının artması, insanların tükenmişliklerinin artması gibi gelişmeler; iş-yaşam dengesi kurabilmek için aile, arkadaş ve iş çevresinden sosyal destek alma ihtiyacının öneminin artmasını sağlamakta ve güncelliğini korumaktadır.

İş-yaşam dengesi kavramı, sanayi devrimi döneminin ilk zamanlarına kadar uzanmaktadır. 12 saat civarında olan çalışma süreleri ve aile bireylerinin tamamına yakınının çalışıyor olması, bireylerin ‘yaşamak için çalışmak' yerine ‘çalışmak için yaşamak' durumunda olması, iş-yaşam dengesizliğinin yüksekliğinin derecesi hakkında fikir vermektedir. Günümüze gelindiğinde; çalışanların iş-yaşam dengesi için sekiz saat çalışma, sekiz saat uyku ve sekiz saat dinlenmenin daha makul olduğu ileri sürülebilir. Uyku, beslenme, dinlenme, kişisel bakım, ulaşım, iş güvenliği, önemsenme, takdir edilme, itibar, saygınlık gibi temel yaşamsal koşulları asgari düzeyde dahi karşılanamayıp yaşamı ihmal eden çalışanların iş dışındaki yaşamları da olumsuz etkilenebilmektedir.

İş çevresindeki, örgüt yapılarındaki ve yönetim biçimlerindeki büyük değişimler, işgücüne katılan kadın çalışan sayısının artması ve sosyo-demografik faktörlerin değişmesi, iş ve aile yaşamında bireylerin rollerinin, işlerinin ve bireylerarası ilişkilerin değişmesi olumsuz sonuçlara sebep olmaktadır. Daha küçük ailelerin kurulması, boşanma ve bekâr yaşama oranlarının artması, insanların tükenmişliklerinin artması gibi gelişmeler; iş-yaşam dengesi kurabilmek için aile, arkadaş ve iş çevresinden sosyal destek alma ihtiyacının öneminin artmasını sağlamakta ve güncelliğini korumaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 223,20    223,20   
2 119,41    238,82   
3 81,10    243,29   
6 42,78    256,68   
9 29,76    267,84   
12 23,44    281,23   
Kapat