
Bir aydan beri, deniz hırsızları azıtmışlardı. İki üç gecede bir, Haliç’te ve Kabataş önlerindeki yerli ve ecnebi gemilere, vapurlara yanaşıyorlar; mühim miktar eşya çalarak ortadan kayboluveriyorlardı. Kabataş önlerinde demirli bulunan bir Alman şilebine yanaşmışlar; geminin gece nöbetçisini sımsıkı bağlamışlar; güvertede bulunan bütün halatları ve nakli kabil olan eşyaları toparlayıp kaçmışlardı. Ertesi gece de, Salacak önünde demirli olan bir İngiliz şilebini soymuşlar; gürültüyü duyup gelen gemicilerle boğuşmuşlar; onlardan ikisini yaralamışlar; tekrar sırra kadem basmışlardı.
Ertesi gün, Alman ve İngiliz sefirleri saraya dayanmışlar; birer nota verdikten sonra:
- Mademki memleketinizde emniyet ve asayiş temin edemiyorsunuz; bari bunu açıkça söyleyin de gemilerimiz limanınıza gelmesin, diye barbar bağırmışlardı.
Sultan Hamid, gürültülü işlerden katiyen hoşlanmazdı. Sefirlerin notalarını alıp feryatlarını da duyar duymaz, derhal Zaptiye Nazırı’na haber yollamıştı. Atına binerek arkasındaki dört yaverle saraya koşan Nazır Paşa’yı haşır haşır haşlamış:
- Nedir bu kepazelik, paşa? Beni, ecnebiler karşısında mahçup bir mevkide bıraktınız. Eğer bir hafta zarfında bu fiillerle failleri bulunmazsa, ceddim hakkı için seni Hicaz’a kadar sürerim, diye bağırmıştı. Dört yaverle şakır şakır saraya giden Hafız Paşa, süklüm püklüm Zaptiye dairesine avdet etmişti.
***
Sonuçta, haydut çetesi, cinayet mahkemesinde muhakeme edildi. Hepsi de, on beşer sene hüküm giymişlerdi. Bu vaka da, Gavur Memed’in mesleği hayatında, mühim bir muvaffakiyet teşkil etti. Bir liyakat madalyası ile taltif edildi.
***
Gavur Memet’in On Birinci Nefes Kesici Macerası
Bir aydan beri, deniz hırsızları azıtmışlardı. İki üç gecede bir, Haliç’te ve Kabataş önlerindeki yerli ve ecnebi gemilere, vapurlara yanaşıyorlar; mühim miktar eşya çalarak ortadan kayboluveriyorlardı. Kabataş önlerinde demirli bulunan bir Alman şilebine yanaşmışlar; geminin gece nöbetçisini sımsıkı bağlamışlar; güvertede bulunan bütün halatları ve nakli kabil olan eşyaları toparlayıp kaçmışlardı. Ertesi gece de, Salacak önünde demirli olan bir İngiliz şilebini soymuşlar; gürültüyü duyup gelen gemicilerle boğuşmuşlar; onlardan ikisini yaralamışlar; tekrar sırra kadem basmışlardı.
Ertesi gün, Alman ve İngiliz sefirleri saraya dayanmışlar; birer nota verdikten sonra:
- Mademki memleketinizde emniyet ve asayiş temin edemiyorsunuz; bari bunu açıkça söyleyin de gemilerimiz limanınıza gelmesin, diye barbar bağırmışlardı.
Sultan Hamid, gürültülü işlerden katiyen hoşlanmazdı. Sefirlerin notalarını alıp feryatlarını da duyar duymaz, derhal Zaptiye Nazırı’na haber yollamıştı. Atına binerek arkasındaki dört yaverle saraya koşan Nazır Paşa’yı haşır haşır haşlamış:
- Nedir bu kepazelik, paşa? Beni, ecnebiler karşısında mahçup bir mevkide bıraktınız. Eğer bir hafta zarfında bu fiillerle failleri bulunmazsa, ceddim hakkı için seni Hicaz’a kadar sürerim, diye bağırmıştı. Dört yaverle şakır şakır saraya giden Hafız Paşa, süklüm püklüm Zaptiye dairesine avdet etmişti.
***
Sonuçta, haydut çetesi, cinayet mahkemesinde muhakeme edildi. Hepsi de, on beşer sene hüküm giymişlerdi. Bu vaka da, Gavur Memed’in mesleği hayatında, mühim bir muvaffakiyet teşkil etti. Bir liyakat madalyası ile taltif edildi.
***
Gavur Memet’in On Birinci Nefes Kesici Macerası
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 98,40 | 98,40 |
2 | 52,64 | 105,29 |
3 | 35,75 | 107,26 |
6 | 18,86 | 113,16 |
9 | 13,12 | 118,08 |
12 | 10,33 | 123,98 |