Faşist Olmadan Yaşamak

Stok Kodu:
9786257816250
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-09
Çeviren:
Biray Anıl Birer
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Being Numerous: Essays on Non-Fascist Life
%28 indirimli
99,00TL
71,28TL
Taksitli fiyat: 12 x 7,48TL
Temin süresi 7 gündür.
9786257816250
740665
Faşist Olmadan Yaşamak
Faşist Olmadan Yaşamak
71.28

“Ebedi faşizm”in en masum kisvelere bürünerek geri dönebileceğini söyleyen Umberto Eco'nun öngörüsünü tanık olduğumuz şeyler doğruluyor. Geçtiğimiz yüzyılda kalmış, geçip gitmiş bir tarihsel olay kabul edilen faşizm, yirmi birinci yüzyılda yeni maskeleriyle tekrar sahnede ve hayatımızın en korunaklı sandığımız kısımlarına kadar sızmış durumda. Bazen bireysel hak ve özgürlüklerimizi ihlal eden ve giderek yaygınlaşan otoriter devlet uygulamalarında, bazen de kâr hırsıyla doğayı talan eden ya da mahremiyetimizi ihlal ederek bizi “veri paketleri” haline getiren gözetim kapitalizminde tezahür ediyor.

Eco aynı zamanda, “hepimizin görevinin neo-faşizmlerin maskesini düşürmek ve dünyanın her yerinde her gün ortaya çıkan yeni biçimlerinden her birine dikkat çekmek” olduğunu söylüyordu. Natasha Lennard, Esquire, New Inquiry gibi dergilerde yayımlanan siyasi analizlerinden oluşan bu kitapta tam da bunu yapıyor: Gündelik hayatımıza kadar sinmiş neo-faşizmin maskesini indiriyor! Bazen “Kişisel olan politiktir” savından yola çıkarak göç, intihar, akıl hastalığı, norm dışı cinsellik gibi deneyimlerini merkeze alarak gündelik hayatımızdaki mikro faşizmleri incelerken, bazen de –kendisinin de dahil olduğu– daha makro olayları (çevreci hareketler, Trump'ın başkan seçilme süreci ya da “Black Lives Matters” gibi ırk ayrımı karşıtı ayaklanmalar) inceliyor. Günümüzün en yakıcı toplumsal sorunlarını ele alan Lennard, şunun gibi bazı can alıcı sorular soruyor: Beyaz ırkın üstünlüğünü savunmak ifade özgürlüğü müdür? Neo-faşistlerle sadece “barışçıl” ve şiddet karşıtı protestolarla mücadele etmek mümkün mü? Medyada neden daha ziyade siyahilerin cesetlerine maruz kalırız?

“Ebedi faşizm”in en masum kisvelere bürünerek geri dönebileceğini söyleyen Umberto Eco'nun öngörüsünü tanık olduğumuz şeyler doğruluyor. Geçtiğimiz yüzyılda kalmış, geçip gitmiş bir tarihsel olay kabul edilen faşizm, yirmi birinci yüzyılda yeni maskeleriyle tekrar sahnede ve hayatımızın en korunaklı sandığımız kısımlarına kadar sızmış durumda. Bazen bireysel hak ve özgürlüklerimizi ihlal eden ve giderek yaygınlaşan otoriter devlet uygulamalarında, bazen de kâr hırsıyla doğayı talan eden ya da mahremiyetimizi ihlal ederek bizi “veri paketleri” haline getiren gözetim kapitalizminde tezahür ediyor.

Eco aynı zamanda, “hepimizin görevinin neo-faşizmlerin maskesini düşürmek ve dünyanın her yerinde her gün ortaya çıkan yeni biçimlerinden her birine dikkat çekmek” olduğunu söylüyordu. Natasha Lennard, Esquire, New Inquiry gibi dergilerde yayımlanan siyasi analizlerinden oluşan bu kitapta tam da bunu yapıyor: Gündelik hayatımıza kadar sinmiş neo-faşizmin maskesini indiriyor! Bazen “Kişisel olan politiktir” savından yola çıkarak göç, intihar, akıl hastalığı, norm dışı cinsellik gibi deneyimlerini merkeze alarak gündelik hayatımızdaki mikro faşizmleri incelerken, bazen de –kendisinin de dahil olduğu– daha makro olayları (çevreci hareketler, Trump'ın başkan seçilme süreci ya da “Black Lives Matters” gibi ırk ayrımı karşıtı ayaklanmalar) inceliyor. Günümüzün en yakıcı toplumsal sorunlarını ele alan Lennard, şunun gibi bazı can alıcı sorular soruyor: Beyaz ırkın üstünlüğünü savunmak ifade özgürlüğü müdür? Neo-faşistlerle sadece “barışçıl” ve şiddet karşıtı protestolarla mücadele etmek mümkün mü? Medyada neden daha ziyade siyahilerin cesetlerine maruz kalırız?

Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 71,28    71,28   
2 38,13    76,27   
3 25,90    77,70   
6 13,66    81,97   
9 9,50    85,54   
12 7,48    89,81   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat