Ertuğrul'un Dedesi - Hasret

Stok Kodu:
9786256297579
Boyut:
13.5x21.5
Sayfa Sayısı:
306
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%28 indirimli
350,00TL
252,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 26,46TL
Temin süresi 7 gündür.
9786256297579
877318
Ertuğrul'un Dedesi - Hasret
Ertuğrul'un Dedesi - Hasret
252.00

Hasretim şimdi eski bir Yalvaç evine…

Mevsimlerden yaz, aylardan haziran olsa. Koşup gitsem hasretime. Koşsam gül kokulu havasına. Çeksem içime nefes nefes o gül rayihalı havayı, avuçlasam gül kokulu toprağı.

Daracık sokakların birinden çocukluğum çıksa karşıma, dedem çıksa nur yüzüyle köşeden. Kalbim duracak gibi olsa. Kuş gibi çırpınan yüreğimin pıt pıtlarını duysam.

Kademe taş döşeli yollardan at arabalarının takırtısıyla erkenden uyanan kuş cıvıltılarını duysam. Yorgun köşe başlarında muhabbete dalan komşuların tatlı dil dedikodularına kulak kabartsam… Mahallede kim hasta, kim evleniyor, kim kimden borç istemiş, hangi evde akşam sesler yükselmiş de yine kaçmış huzurları bir bir duysam.

Hasretim şimdi eski bir Yalvaç evine…

Loş hayatların, serin avluların, yayvan merdivenlerle çıkılan hanayların, yan yana dizilmiş odaların sesini dinlesem. İkili kapılardan geçip yarım tebessümlü odalara girsem usulca. Ocağın başında bağdaş kurmuş Kadınana’yı, yüklük önünde homurdanan Huriye’yi kucaklasam.

Yüklük ne ki dediğinizi duyar gibiyim.

Yok artık yüklük, Bacabaşı da yok, kenarında yanan titrek alevli gaz lambası da yok şimdi. Ocaktaki küle sürülmüş yahut kuzine sobanın üstüne kurulmuş güğüm de yok. Oymalı raflara dizilmiş bakır tas ve tabaklar da yok. Eski huzur, eski sevinç, eski insanlar da yok. Sedirlere dizilmiş hasır yastıklara yaslanan misafirler, mis kokulu tereyağı, minareden yükselen ezan sesine kulak veren çocuklar yok.

Hasretim şimdi eski bir Yalvaç evine…

Hasretim!

HASRET…

Hasretim şimdi eski bir Yalvaç evine…

Mevsimlerden yaz, aylardan haziran olsa. Koşup gitsem hasretime. Koşsam gül kokulu havasına. Çeksem içime nefes nefes o gül rayihalı havayı, avuçlasam gül kokulu toprağı.

Daracık sokakların birinden çocukluğum çıksa karşıma, dedem çıksa nur yüzüyle köşeden. Kalbim duracak gibi olsa. Kuş gibi çırpınan yüreğimin pıt pıtlarını duysam.

Kademe taş döşeli yollardan at arabalarının takırtısıyla erkenden uyanan kuş cıvıltılarını duysam. Yorgun köşe başlarında muhabbete dalan komşuların tatlı dil dedikodularına kulak kabartsam… Mahallede kim hasta, kim evleniyor, kim kimden borç istemiş, hangi evde akşam sesler yükselmiş de yine kaçmış huzurları bir bir duysam.

Hasretim şimdi eski bir Yalvaç evine…

Loş hayatların, serin avluların, yayvan merdivenlerle çıkılan hanayların, yan yana dizilmiş odaların sesini dinlesem. İkili kapılardan geçip yarım tebessümlü odalara girsem usulca. Ocağın başında bağdaş kurmuş Kadınana’yı, yüklük önünde homurdanan Huriye’yi kucaklasam.

Yüklük ne ki dediğinizi duyar gibiyim.

Yok artık yüklük, Bacabaşı da yok, kenarında yanan titrek alevli gaz lambası da yok şimdi. Ocaktaki küle sürülmüş yahut kuzine sobanın üstüne kurulmuş güğüm de yok. Oymalı raflara dizilmiş bakır tas ve tabaklar da yok. Eski huzur, eski sevinç, eski insanlar da yok. Sedirlere dizilmiş hasır yastıklara yaslanan misafirler, mis kokulu tereyağı, minareden yükselen ezan sesine kulak veren çocuklar yok.

Hasretim şimdi eski bir Yalvaç evine…

Hasretim!

HASRET…

Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 252,00    252,00   
2 134,82    269,64   
3 91,56    274,68   
6 48,30    289,80   
9 33,60    302,40   
12 26,46    317,52   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat