Anne Ben Nasıl Oldum?_{Doğura Doğura Çoğalan Bir Türün, Göbek Çatlatan Hikayesi}

Dokuz ay süren tatlı heyecan, alınan pembiş ve maviş oyuncaklar, evimizin neşesi minimini misafirin cici bici bücü bü- Saçmalamayın!

Hamilelik öyle bir şey değil!

Elinizdeki kitap, “mutlu gebelik” mitini yerle bir ediyor ve hamileliğin karanlık tarafına bakıyor. Bazen trajikomik, çoğunlukla komik ama tamamı gerçek bu hikaye, çevrenizdeki anne – baba adaylarına bambaşka bir gözle bakmanıza yol açacak.

“Televizyonda, dergilerde, kitaplarda herkes hamilelik döneminin ne kadar muhteşem ve büyülü bir süreç olduğunu anlatıp dururken ben bu çileli serüvende en ufak bir güzellik göremiyordum. Gittikçe şişiyor, bel ağrısından, tükürük salgısının artmasına, tırnak batmasından, parmak uyuşmasına daha önce aklıma bile gelmeyecek dertlerle boğuşuyordum.”

Aslı Bastıyalı, kendi hamileliği süresince hafta hafta yaşadığı iniş çıkışları, kıskançlıkları ve insanüstü mücadeleyi tüm samimiyetiyle anlatıyor. “Anne ben nasıl oldum?” sorusunun gerçek yanıtını, bir solukta okuyacağınız bu sayfalarda bulacaksınız.

“Oysa ben neler hayal etmiştim. Yatağa yatacaktım, göbeği açacaktım, Cenk yavaş yavaş her akşam o jeli göbeğime sürecekti, göbeğimi öpüp, bebekle biraz konuşacak sonra da okaliptus esansı gibi kokan o jelle masaj yapacaktı...”