Albert Camus/ Çağa ve İnsana Tanıklık

Stok Kodu:
9786256103412
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
168
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%13 indirimli
210,00TL
182,70TL
Taksitli fiyat: 12 x 19,18TL
Temin süresi 7 gündür.
9786256103412
867857
Albert Camus/ Çağa ve İnsana Tanıklık
Albert Camus/ Çağa ve İnsana Tanıklık
182.70

Albert Camus'nün yazınsal, sanatsal, düşünsel, siyasal yaşamı 'özgürlükler çağı' olarak başlayıp ‘korku çağı' olarak sonlanan yirminci yüzyıla odaklanır. Camus'nün yapıtı yüzyılın iki büyük dünya savaşının yarattığı derin zihinsel bunalımların etkisiyle biçimlenir. Camus'nün dünyası savaşların yol açtığı ve Avrupa başta olmak üzere tüm dünyayı etkileyen karışıklıkların, yine savaşın sonrasında ortaya çıkan faşizm ve komünizm gibi tartışmalı büyük ideolojik akımların gölgesinde şekillenir. Bu akımların ortaya koyduğu sonuçlar, aslında sömürgecilik sonrası Avrupa'nın kendi kabuğuna çekilmesinin oluşturduğu düşünce ikliminin de sonuçlarıdır ve insan idealinin uğradığı yıkımları gösterir. 
Yazarın yirminci yüzyılı kısaca tanımlamak adına yapmış olduğu 'korku çağı' adlandırması onun çağa ve insana tanıklığının en özlü anlatımıdır. Aynı çerçeveden alarak, insanlık ülküsü ve tasarısının tıpkı uygarlık gibi hiçbir zaman tamamlanmayacağını, üstelik devamlı olarak derin bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Camus, bir çıkış yolu bulmak adına her durumda insana yönelir. Her fırsatta insana duyduğu derin bağlılıktan ve saygıdan söz eder. Yazgısı gereği mutsuzluğa ve ölüme mahkum olan insanın yaşamına bazı yeni değerler ve ilkeler üzerinden anlamlar bulmaya çalışır. 'Hayatın anlamının olup olmadığı felsefenin birinci sorunudur' ile başlayıp çıkış yolu adına önerdiği ‘başkaldırıda dayanışma' ilkesini, insanın trajik yazgısını aşmada en kısa yol olarak görür. Bu bağlamda Camus siyasal başta olmak üzere tüm karışıklıklarda kurtarılması gereken biricik öznenin insan olduğunun altını büyük bir kararlılık ve tutarlılıkla çizer.

Albert Camus'nün yazınsal, sanatsal, düşünsel, siyasal yaşamı 'özgürlükler çağı' olarak başlayıp ‘korku çağı' olarak sonlanan yirminci yüzyıla odaklanır. Camus'nün yapıtı yüzyılın iki büyük dünya savaşının yarattığı derin zihinsel bunalımların etkisiyle biçimlenir. Camus'nün dünyası savaşların yol açtığı ve Avrupa başta olmak üzere tüm dünyayı etkileyen karışıklıkların, yine savaşın sonrasında ortaya çıkan faşizm ve komünizm gibi tartışmalı büyük ideolojik akımların gölgesinde şekillenir. Bu akımların ortaya koyduğu sonuçlar, aslında sömürgecilik sonrası Avrupa'nın kendi kabuğuna çekilmesinin oluşturduğu düşünce ikliminin de sonuçlarıdır ve insan idealinin uğradığı yıkımları gösterir. 
Yazarın yirminci yüzyılı kısaca tanımlamak adına yapmış olduğu 'korku çağı' adlandırması onun çağa ve insana tanıklığının en özlü anlatımıdır. Aynı çerçeveden alarak, insanlık ülküsü ve tasarısının tıpkı uygarlık gibi hiçbir zaman tamamlanmayacağını, üstelik devamlı olarak derin bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Camus, bir çıkış yolu bulmak adına her durumda insana yönelir. Her fırsatta insana duyduğu derin bağlılıktan ve saygıdan söz eder. Yazgısı gereği mutsuzluğa ve ölüme mahkum olan insanın yaşamına bazı yeni değerler ve ilkeler üzerinden anlamlar bulmaya çalışır. 'Hayatın anlamının olup olmadığı felsefenin birinci sorunudur' ile başlayıp çıkış yolu adına önerdiği ‘başkaldırıda dayanışma' ilkesini, insanın trajik yazgısını aşmada en kısa yol olarak görür. Bu bağlamda Camus siyasal başta olmak üzere tüm karışıklıklarda kurtarılması gereken biricik öznenin insan olduğunun altını büyük bir kararlılık ve tutarlılıkla çizer.

Tüm Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 182,70    182,70   
2 97,74    195,49   
3 66,38    199,14   
6 35,02    210,11   
9 24,36    219,24   
12 19,18    230,20   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat